Osman Kaya-Binlerce*

»Hayat. Aynı zaman dilimi içinde birileri için devam eden hayat başka birileri için tükeniyor. Yaşanan çeşitli zorluklara rağmen zaman kendi seyrinde ve herhangi bir özel uygulamaya girmeden akıp gidiyor. Bazen birkaç sene bile zor geçer gibi görünse de öte yandan 50-60 senenin ne kadar hızla geride kaldığı anlaşıldığında çoğu zaman geç oluyor. Evrenin yaşıyla kıyaslayınca bugüne ilişkin ortalama bir insan ömrünün de çok kısa ve bir yanıyla da haksızlık olduğunu düşündüren sebepler olabiliyor. Kendi alanında uzmanlaşan ve hayatını bununla birleştiren bir insan açısından bakınca işin başka bir boyutu ortaya çıkıyor. Tüm kısalığa, sınırlı imkanlara rağmen ne denli üretken olduğu anlaşılıyor.

Hayata ilişkin biraz aceleci davranmasıyla da doğru orantılı olarak Osman Kaya’nın bugüne dek yazdığı şiirler alışılmışın ötesinde bir çeşitliliğe ve sayıya ulaşmış durumda. Şiirlerinin Türkiye’nin edebiyat tarihi açısından epey farklı ve önemli bir yere konacağı anlaşılıyor.

Nedense Osman Kaya gibi imkanları sınırlı insanların bazen şans, bazen iyi bir tesadüfte denk gelme ihtimalleri zayıf olmakta. Kimbilir belki de asıl üretkenlik bununla gelişmekte. Onu değerlendirebilecek birileri çıktığında şaşırmaları kaçınılmaz gibi görünmekte. Çünkü onun sadece belirli sayıda şiirini okuyanların ilk verdiği tepki buna benzer olmakta.

'50 Senemi Verdim' (KaraMavi, 2010) adlı kitabı için yazdıklarımda Osman Kaya’ya ilişkin söyleyebileceklerimi söylemiştim. Ondan sonrası tekrar olur. Bu nedenle benzer konulara girmek yerine bu kitabın yayımlanmasının amacını birkaç kelimeyle ifade edeyim.

Daha sadece »50 Senemi Verdim« adlı kitapta 1360 şiir olmak üzere yayımlanan toplam 3000 şiir gibi, 2500’den fazla şiirin yer aldığı bu çalışma da Türkiye açısından bir ilktir.

Anlaşıldığı kadarıyla Osman Kaya şiirlerinin belli bir seyirde okunmasın-dan çok kafasındakileri belgeye çevirmek gibi bir telaş içindedir. Bundan dolayı da yayımlandığı anda değil belki daha sonraki zamanlarda birer ansiklopedi boyutuyla ihtiyaç duyuldukça ele alınacaktır. Çünkü şiirler incelendiğinde, son 60 yıllık sürece ilişkin bir tarih notu olduğu anlaşılacaktır.

Yapacak fazla bir şey yok. O yazdıkça bana da yayımlamak kalmakta.«

B. Karadeniz

* * *

Gereksizdir

Hep yarına bakarım geriye dönmem düne
Zor geçen günlerime pişmanlık gereksizdir
Ben yeniden doğarım her gelen yeni güne
Yazgıma kaderime düşmanlık gereksizdir

İstanbul’da bir katın yoksa limanda yatın
Elinden iş gelmezse yoksa düzgün sanatın
Ahırın boş kalmışsa yoksa ineğin atın
Evinin yanındaki samanlık gereksizdir

Batı silahlarına Doğuda bulur pazar
Katolik Museviye derince kuyu kazar
Sen ki insan olmadan İslam olsan ne yazar
Zerdüştlük putperestlik şamanlık gereksizdir

Durduğun aynı şehir gezdiğin aynı çarşı
Ezberler de bir ömür söylersin aynı marşı
Hüseyin’e Hasan’a Cafer Ali’ye karşı
Hazreti Ebu Bekir Osman’lık gereksizdir

* Bu kitap Türkiye edebiyat tarihinde, bir şaire ait 2500 şiirin bir arada yayımlandığı ilk ve tek eser olma özelliği taşımaktadır.