Image
This image for Image Layouts addon

Bekir Karadeniz & Seyfettin Kaya
Xod Türküleri














KaraMavi Yayınları
1. Baskı, 2011
ISBN 978-605-5825-08-9
16 x 24 cm, 352 Sayfa
CD (Ses Kayıtları)






540- ₺

Kitap İstek Formu
»Xod’un kültürü ve folkloru, coğrafi yapısındaki sıkışıklıkla ters orantılı bir biçim gösterir. Temel yerleşim yerleri Xod Deresinin binlerce yılda oluşturduğu vadinin yamaçlarına kurulmuş, merkezleri daha da aşağılarda dere seviyesinde gelişmiş olan Xod, ilk bakışta tüm dünyadan yalıtılmış gibi bir izlenim vermektedir. Günümüz itibariyle herhangi bir geçit noktasında da bulunmayan Xod, tümüyle kendi içine kapanmış ve dış dünyayla bağı kesilmiş görünümü sergilemektedir. Ancak 1960’lı yıllardan daha geriye baktıkça ve köyün ekonomik yapısıyla birlikte incelendiğinde önemli bir hareketlilik izlenir.

Köyün doğal yapısı itibariyle toprağın, özellikle ekilebilir toprağın azlığı, insanların bu türden ihtiyaçlarını başka yerlerden karşılamalarına neden olmuştur. Yaşamak için temel beslenme maddesi olan tahıl, yeterince üretilemediğinden, köy insanı bu ihtiyacını yakın ve orta uzaklıktaki bölgelerden sağlamaktaydı. Hem paranın azlığı (ya da yokluğu), hem de doğrudan paraya dayalı ticaret biçiminin günümüze oranla henüz gelişmediği dönemlerde mal değişimi, ticaretin en temel unsuruydu. Xod Deresi boyunca olduğu kadar kısmen dış ve yüksek bölgelerde de meyve ve sebze yetiştirme olanağı bulan Xod insanı, bu becerisini değerlendirerek öteki ihtiyaçlarını karşılamıştır.

Bugün 55-60 yaşın üzerindeki her Xodlu, değiş-tokuş ticaretini gerçekleştirmek üzere günler süren yolculuklar yapmıştır. Mevsimine göre yetişen, yetiştirilen meyve ya da sebze genellikle eşeklerle, az sayıda atlarla Olur, Oltu, Ardahan, Göle çevresindeki köylere dek götürülüp, oradan tahıl ya da hayvansal ürünler getirilmekteydi.

Ayrıca insan tarihinin neredeyse tümüne damgasını vuran göç ve yaşamın sürekli dayattığı gurbet olayı Xod’un kaderiyle baş başa gelişmiştir. Xod’u terke dip yaşamını ağırlıkla başka yerlerde sürdürenlerin dışında, asıl yaşam merkezi Xod olup da geçici olarak başka yerlere giden insanların sayıları da az değildir. Genellikle bir dönem için çalışmaya gidip dönen insanlar da çok olmuştur geçmişte.
1980’li yıllardan itibaren Türkiye’de yaşanan genel politik ve ekonomik gelişmeler nedeniyle toplumda önemli değişlikler gündeme geldi. Bu süreçte insanlar yerlerini yurtlarını eskiye oranla daha kalabalık gruplar olarak terk etmeye ve geriye dönmemeye başladı.

Tarihin her döneminde toplumlarda bir başka yan ivme kazanıp öne çıkabilir. Bunun ayrıntılı incelenmesi bu araştırmanın konusu değil ancak değerlendirmelerde göz önünde tutulmasında yarar var.

Önceki dönemlerdeki ulaşım ve iletişim olanaklarının sınırlılığına karşın yörenin daha işlek ve dışa açık bir yapısı olduğu gözlenmektedir. Xod insanın konukseverliğinden genel birikimine dek birçok yönüyle incelendiğinde, bu denli sıkışık bir mekanda bulunmasına karşın dışa kapalı bir toplumsal ilişkiye uymadığı anlaşılır. Tam tersine birçok yönden oldukça gelişmiş ve dış dünyayla ilişkisini canlı tutabilmiştir.

Özellikle ekonomik yapıyla doğrudan bağlı olan ancak kendi doğasıyla da ilişkili olarak Xod’a çeşitli kültürel köprüler kurulmuştur. Son yüzyılın önemli aşıklarına ev sahipliği ettiği gibi çok önemli aşıklar da yetiştirmiştir.

Dili, telaffuzu giyimi, mimari, kullanılan malzeme, araç gereçler itibariyle yöredeki genel tarihle ve kültür yapısıyla doğrudan örtüşmektedir.«

('Xod’un Kültürel ve Folklorik Yapısı' bölümünden.)